Soğanı ağlamadan soyarmısınız
Kızınızın adını FATMAGÜL koyarmısınız?

Hadi hayırlısı bakalım Din ve Devlet İşleri birbirine iyice yakınlaştırılarak akraba yapılma çalışmaları başarıyla (!) tamamlanırken laikliğin papucu dama atılıyor.
Kadayıfın altı kızarmaya yüz tutmuşken malum hikayede olduğu gibi kısık ateşte biz kurbağalar iyice mayıştığımızdan dolayı yukarıya doğru zıplayamıyoruz.
Ilımlı islam devletine doğru fireni patlayan, balatası sıyıran kamyon gibi hızla yol alırken önce okullara türbanı, ardından cami hocalarını soktular.
Çoğunluk onlarda, salahiyet onlarda, güç onlarda, despotluk onlarda, dediğim dedik çaldığım düdük zihniyeti onlarda.
Boş yere cavkırmak bizde…
Türban, hoca derken son olarak alkollü içeceklere yapılan zamlarla adamlar içki içmeyi yasaklamayı da kafalarına koymuşlar bir kere.
Şimdi Cuma namazlarına gitmeyen devlet memuru yada bürokratlar yakında fişlenmeye başlanırsa hiç şaşırmayın.
Demedi demeyin.
Diğer taraftan televizyon dizilerinde reyting almak uğruna müsaade edilen kepazelikler ise hak getire.
Tamam uçkuruna düşük bir toplum olduğumuz her ne kadar böbürlenerek söylensede bunun reklamı bu kadarda yapılmaz ki kardeşim…
Bir FATMAGÜL’ dür tutturdular gidiyorlar ama ne gidiş. Her türlü, şiddet, tecavüz, cinayet ve intiharlarda süslenmiş diziler toplumun değer yargılarını yaralarken hükümet destekli Radyo Televizyon Üst Kurulu’ da bizim gibi ellerini ovuşturarak bunları seyretmekle yetiniyor.
Televizyonlardaki tartışma programlarında tecavüz sahnesi futbol maçı gibi ele alınıyor, komedi unsuru haline getiriliyor.
FATMAGÜL’ lerin isimleri lekeleniyor, kirletiliyor, köreltiliyor. Sizce bundan böyle kaç kişi kızının adını FATMAGÜL koyar dersiniz?
Bu durum karşısında insan hakları, insanın bedensel-ruhsatl sağlığı ve toplumun geleceği açısından son derece tehlikeli bir hal alırken hükümet hacı hocaları Milli Eğitimde söz sahibi yapmak için büyük çaba sarfediyor.
Cinsel şiddet karşısındaki duyarsızlığın ve yok saymanın geldiği boyut endişe verici olmakla beraber öfke yaratıcıdır.
Dizilerle birlikte son yıllarda ülke genelinde şiddet içeren suçlarda artış gözlendiği gibi sokaktaki Polat ALEMDAR’ ların sayıları az denilemeyecek kadar fazladır.
FATMAGÜL olayından sonra Tecavüzcü Coşkun’ lar, gazozcu Nuri’ ler mi sokaklara çıkarılmak isteniyor bu dizilerle?
Toplumda özellikle de kadınların maruz kaldığı cinsel şiddetin sıradan bir olaymış gibi sunulması, mizah malzemesi yapılması, görmezden gelinmesi ve erotik uyarıcı eylem gibi kullanılması, doğrudan yada dolaylı olarak cinsel şiddet suçunun yaygınlaşmasına ve onay görmesi duyarlı insaları doğal olarak öfkelendiriyor.
Ama doğru ya. Ne demişti ünlü şair;
“Kadının sofradaki yeri ahırdaki öküzden sonra gelir” öyle değilmi?
*           *          *
Bir zamanlar benimde emek verdiğim, ekmeğini yediğim GÜRSES Gazetesi bugün yayın hayatında 24. yılına girmenin mutluluğunu yaşıyor.
GÜRSES Gazetesi’ nin bu mutlu gününü, gazetenin sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni değerli büyüğümüz İsmet YARAŞIR’ı tebrik eder, nice yıllar dilerim.